Selim kahvaltısını yaptıktan sonra odasına geçerek bilgisayarının başına oturdu. Tüm enerjisini bilgisayarına odaklayarak sanal yolculuğuna başladı.

       Selim’in annesi üzülmemesi ve kırılmaması için onunla konuşurken her zaman dikkatli davranırdı. Selim’in yapmış olduğu çoğu yanlışını görmezden gelirdi. Babası Selim ile daha resmi olur bir aydan beridir belki on kelime oğluyla konuşmamıştı. Çünkü Selim’le konuşmak belki de en zor işlerden biriydi.

       Tabi ki Selim’in babası, Selim’in hayattan kopuk bir yaşam sürdürdüğünü hemen hemen hiç kimse ile bir diyaloğu, irtibatı olmadığının farkındadır. Bu duruma bir çare bulmak için kendi kafasında bir dizi çözüm yolları üretmeye çalışıyordu. “ Oğluma neler oluyor “ endişesi onun aklını, zihnini kemiriyordu!  Neticede Selim’in babası bir uzman desteğini almaya karar verir. Oğlunu bir kliniğe götürür. Çocuğunun durumunu anlattıktan sonra altmışlı yaşlarda gösteren Uzman Hekim şunları anlatır: “Önce rahat olun çünkü bundan sonra yeni bir kuşak geliyor! Bu kuşaktakiler bizlere benzemeyecekler. Onları ret etmeyi değil, anlamaya çalışmalıyız. Bu kuşağın öz güvenleri çok yüksek olup hürriyetlerine, rahatlarına aşırı düşkündürler. Eğer biz onların hürriyet alanlarını kısıtlar ve konfor alanlarına müdahale edersek işin içinden çıkılmaz bir hal alır. Çünkü bizim zamanımızdaki gibi bunların arkadaşları, arkadaş gurupları yoktur. Eğer biz çocuğumuzun bir işi bitirmesini istiyorsak ona ferdi olarak iş verelim. Bu kuşak kurallı, proğramlı iş yapmayı sevmez. Ders çalışırken, herhangi bir iş yaparken istediğimiz gibi yapmasa da, sabırlı ve sakin olmamız lazım. Çünkü bu çocuklar bizlere benzemezler. Bunlar teknoloji havuzunda doğmuş; bilgiye, erişim hızına mübtela yeni nesil çocuklarıdır. Bu kuşaktaki nesil bizlere benzemiyorlar, bizim gibi olmalarını beklemeyelim. Çok aşırı bir hayal dünyaları vardır. Becerileri yüksek olmalarına rağmen hırs ve azimleri olmadığından ileri ki iş hayatlarında da her an bir krizle karşılaşmaları  muhtemeldir. Serbest bırakıldığında verimli olurlar. Ebeveynler olarak onları serbest bıraktığımız da  daha çok başarılı olurlar. Bu denklemde arada bir onları ödüllendirmemiz gerekir.

       Dünyanın her yerindeki yaşantıyı takip ederler. Yalnız kalmak onları dinlendirir, rahatlatır. Onlarla aramıza kural koyarsak iletişimimiz tamamen kopar. Bu kuşak duygusal zekaya sahip olup insanları, kitapları, gezegeni ve hayatın bütün unsurlarını önemserler. Bu kuşaktaki çocuklar bol imkanlar içinde doğdukları için istediklerini kolay bir şekilde elde eder kanaatine sahiptir. Eğer biz onları daha önceki hayatımızla kıyaslarsak ne yazık ki onları kaybederiz. Bu çocuklar öğrenmeye, yeniliğe açıktırlar. Bunlar sevgi açlığını çekerlerse yalnızlığa düşerler. Ebeveynler olarak sevgi açlıklarını gidermek en önemli görevimiz olmalıdır. Çoğu zaman işin sonunu düşünmeden hareket ettiklerinde onlara “ bizim zamanımızda biz böyleydik “demememiz gerekir.

       Altmışlı yaşlardaki Uzman Hekim konuşmasına şu şekilde devam eder : “ Bu kuşak genel olarak çoğu şeyleri geç öğrendiğinden gecikmiş ergenlik vakaları çok olur. Ve ergenlikleri hemen bitmez. Kolay yollarla hayatta var olmak istedikleri gibi çok kısa vadeli düşünmeye de yatkındırlar. Bundan dolayı anlık zevklerini düşünürler. Çok aceleci ve sabırsızdırlar. “ Sen çalış ben yiyeyim “ algısı bu kuşakta çok fazlaca vardır. Bu kuşağa el birliği ile doğru yolu göstermezsek psikolojik olgunlaşmaları hep eksik kalır. Z kuşağı veya Z nesli, Y kuşağından sonra gelen ve Alfa kuşağından önce gelen bir nesildir. 1997-2012 yılları arasında doğan insanlardan oluşmaktadır. Bizlerden çok farklı bir kuşaktır. Bu kuşak hayallerinin peşinden gitmekten asla vaz geçmezler. Bu kuşağın tehlikeli bir özelliği çabuk yükselmek, başarıyı hızlı bir şekilde elde etme hırsıdır. Bu gençlerin ortak paydası teknoloji ve internettir. Bizler burada kiracı konumundayız. Z kuşağından olan Selim gibiler ev sahibidirler. Biz kiracı olan kuşak Selim gibileri anlayış, sevgi ve şefkat topağında yetiştirmemiz gerekir. Bunu yaparsak ev sahibi Z kuşağına bir katkımız olur. “Der Uzman Hekim ve konuşmasını sonlandırır.

       Selim’in babası bütün bu konuşmaları dinledikten sonra Selim ile daha çok diyalog kurar. Artık neden bu yanlışı yaptın ısrarından vaz geçer ve sevgisini his ettirir. Bu durumu fark eden Selim’in annesi birazda olsa rahat eder içi ferahlanır.