SİYASET BUKALEMUNLAR İÇİN MI VAR?

Siyaset kelimesinin bir çok anlama geldiğini biliyor muydunuz? Çok az insan tüm anlamlarını  bilse de, siyasetin kalıplaşmış halı her zaman olduğu gibi insanın aklına geliyor.

Siyaset kelimesinin anlamı egemen olmak ve yönetmektir.Devletin idari alanda yürüttüğü faaliyetlerin tümüne denir.

Siyaset sadece gerçek ve temel anlamda kullanılmıyor.Mecaz anlamda da kullanılıyor.Kişinin menfaatlerini gerçekleştirmek adına uyguladığı yöntemlerin tamamına siyaset denir.

Siyasetin amacı ise:

1- Yasama, yürütme ve yargı organlarının bağımsız bir şekilde görevlerini sürdürmelerini sağlamak.

2- Ülkeyi iç ve dış tehditlere karşı korumak.

3- Devletin diğer devletlerle olan ilişkilerini düzenlemek.

4- Halkın taleplerini karşılamak.

5- Bürokrasi ve diplomasi alanında gerekli faaliyetleri yürütmek ve usulsüzleri ortadan kaldırmak.

Peki günümüzde siyaset  ne için kullanılıyor?

Günümüzde siyaset maalesef başka amaçlar için vardır.Siyaset,rant,menfaat,kayırma,çıkar,rüşvet,referans,yetimin hakkını yeme ve usulsüzlük için kullanılıyor.Yani literatüre girdiği zamanın temel anlamını ve amacının koruyamadığı gibi çok tehlikeli bir hal alarak toplumun başına çorap üremeye başladı.
  
Siyaset yüzünden baba oğula, oğul anne,anne kızına düşman olup çıktı.En büyük kötülüğü aile gibi kutsal bir yapıya yaptı.Sonra köylere,mahallelere ve şehirlere fitne tohumları attı.Bırakın halkın taleplerini karşılamayı,halkın emeğini çalmaya başlamış oldu.Devleti ayakta tutan İdare, yürütme ve yargı organlarını düzenli bir şekilde bağımsız olmasını sağlaması gerekirken,bu organları hepsini elline geçirip çıkarları için kullanmaya başladı.Bürokaside usulsüzlükları ortadan kaldırılması gerekirken siyasi erkini usulsüzlük yapmak için kullanmaya başladı.Yani amacıyla üç yüz altmış derece ters düştü.Başa geçenlerin, siyasetin amacı olan ilkeleri halk için değil kendi için kullanmaya başlaması, siyasetin ne kadar tehlikeli bir boyutta geldiğinin kanıtıdır.

Bu kadar tehlikeler varken bir de sadece oy kazanmak için cahil,yobaz kişilere yetkiler verilmesi bu tehlikeleri katbe kat artırıyor.Taşra yönetimlerinde böyle cahil kişilerin başa geçmesi onları en baştaki kişiden üstün olduğu hissiyatı sağlıyor.Nereden geldiğini hemen unutup egosuna yenik düşüyor.Bu tip insanlar,devletin doğal erkine yaslayıp halka zulüm etmeyi kendine bir hak olarak görüyor.Bu da yönettiği yerdeki insanların isyanına sebep oluyor.Artık halk hizmeti unutup zulümden nasıl kurtulacağının yollarını arıyor.Bu da,"Cahil her zaman en çok bilen ve haklıdır" sözünü haklı kılıyor.Çünkü cahil yöneticiye ne kadar da doğruyu anlatırsan her zaman onun söyledikleri haklı oluyor.

Bu anlatıklarım siyaset yapan tüm partiler için geçerli.İlla yönetimi elinde tutan için değil, tarihte çok farklı  yönetimler gelip geçti ama sistem değişmedi. Bunu unutmayin,hiç bir insan Allah'tan hayır kazanayım diye siyaset yapmıyor.Eğer bu böyle olmasaydı başa gelen yönetim yüzyıllarca başta kalırdı.Yüzyıllarca başta kalan bir siyasi güce rastlanmadım tarih safhalarında. Otoriter rejimlerde uzun süre  başta kalan yönetimler olmuştur,bunların nasıl başta kaldıkları hepinizin malumudur.Onun için din ,vicdan ve başka kutsal şeyleri öne sürüp siyaset yapanlara kimse inanmasın.Bir çıkar olmasa siyaset yapacak biri veya birileri varsa gelip kanıtlasınlar sol elimi keseceğim.Bu konu da çok ciddiyim.Bir yerlerde muhakkak bir çıkarı vardır siyaset yapanın:Bu itibar, güç,ekonomi,mevki, makam ve toplumsal çıkar olabilir.Ama mutlaka bir çıkar vardır.

Günümüz siyasetçileri ve bir mevkide olanlar, mutlaka rant peşinde olduğu çoğu toplumsal olaylarda aşikardır.Örnek, bir kuruma memur mu alacak,bir ihale mı olacak ya da iş kurda geçici çalışanlar mı alınacak,siyaset yapanların akrabaları veya bir şekilde onların üzerinde çıkarları olanların(Bunu parayla yapan siyasetçiler mı dersin, yada işe koyacağı kişinin maaşından gayrı meşru yoldan pay mı dersin vb çıkarlar.) listelerde ilk sıralarda yer alınması tesadüf değildir.Daha yeni alımlarına başlanan Milli Eğitim Bakanlığının okullara temizlikçi alınması sözde kuradan hep zenginlerin ve siyasetçilere yakın soy isimlerin listede daha çoğunlukta olması bunun kanıtıdır.

Siyasetin,yasama, yürütme ve yargı organlarının bağımsız bir şekilde görevlerini sürdürmelerini sağlamak gibi bir amacı varken,adaletsizliğin en büyüğünü yapması toplumun güvenini ve eşit vatandaşlık hissiyatını nasıl sağlayacak?
Bu gün baştaki olanlar kayırmacılık yaparak yandaşlarına imkânlar vermesi,yarın başa gelecek olanların da kendi yandaşlarına imkânlar vermesinin kaçılmaz sebebidir.Öysa siyaset ayrım yapmadan hizmet etmeli ki eşitlik ve adaleti sağlayabilsin.

Şu ana kadar tüm söylediklerimden daha çok tehlikeli olan ise, partili olmayıp sistem yanlısı olan bukalemunlardır.Sözün ona bukalemunlar her zaman güçlü olan veya iktidarda olanların yayındadırlar.Bu kesimde olan kişiler en tehlikeli kişilerdir.A partisi iktidardayken en keskin A partilidirler,ama baktılar ibreler değişiyor hemen B veya C partili oluyorlar.Yani en büyük ihanetciler bunlar.Merkezi yönetimden uzak yerlerde yönetimler çoğunluk bu tiplerin elinde olmuştur tarih boyunca.Bu da baştaki siyasi gücün çöküşünün  birinci faili olduğu anlamına geliyor.Çünkü bu tipler siyaseti tüm çıplaklığıyla çıkar endeksli yapıyor ve bu da halkın gözünden kaçmıyor.
Bana göre siyasi erkin düşmesinin en büyük nedeni bu tipteki kişilerdir.Bu tip kişiler sadece iktidardaki partiye değil, tüm partilerde mevcut ama en çok çıkar iktidardaki partide olduğu için oranları ona göre daha çok oluyor.

Siyaset,temel kavramlarından uzak kaldığı sürece bir ülkede ne iyileşme olur ne de bir tık ilerleme olur.
Görünen oy ki siyaset daha çok mecaz anlamı üzerinde yapılıyor.En çok da ülkemiz mecaz anlama önem vermiş gibi.
Bizim ülkemizde siyaset amacıyla üç yüz altmış derece ters düştüğü için şuan bu sorunları yaşıyoruz.Bunun bedelini hepimiz ödüyoruz ,ama bukalemunlar sefasını yaşıyor.

Koçer BOTAN

YORUM EKLE