Nasılsınız Kaymakam bey?

Kaymakam bey ilçemize hoş geldiniz. Yeni göreviniz hayırlı işlere vesile olmasını dileriz. Küçük bir ilçe olan Dernekpazarı'ndan on katı büyük İdil ilçesine geldiniz. Sorunları çok olan bir ilçede görev yapmanın zorlukları elbette var. Sizde bu zorlukların farkındasınız. Ama bu zorluklar, hiç bir mülki amiri incitmeden görev süresini tamamlamasına izin veriyor. Zorluklar mülki amir için dezavantaj iken İdil' de avantaja dönmüş durumda. Onun için bütün iş sizin vicdanıza kalmış kaymakam bey, rahat olun, bir iki zeka oyunuyla taş üstüne taş koymadan 2 yıllık görev sürenizi tamamlar gidebilirsiniz. İdil'liler buna izin veriyor, haberiniz olsun. Çok acizler, kendilerini savunmayı bilmiyorlar. Bu şekilde davranmak gelenek haline gelmiş, mesüliyeti size ait değil. Mesüliyeti ilçe halkına ait. Düşünseniz, bu sizin için tam bir fırsat. 
Nasıl mı? İdil'in toplum yapısı baskı altında gelişmiş bir yapıdır. Biri siyasi baskı diğeri devlet baskısı. Bu iki baskı unsuru toplumu şekillendirerek bugüne getirdi. Onun için toplumun fabrika ayarları bozulmuş. Neye, nerede, nasıl davranacağını bilmiyor. Yeter diyemiyor. Sadece İdil'den kaçıyorlar. Yada göç ediyorlar. Ayar bozulunca köylüler zeki davranarak bu iki baskı unsurunu çabuk çözdü. Çözümlemeler ortaya koydular. Bu çözümlemeleri siyasete kullanarak ilişkileri verimli hale getirdiler. Bu çözümlemleri siyaset ayağında ve mülke amiri üzerinde kullanırken iyi mesafe aldılar. Çok iş gördüler. İdil'liler bunun farkına varıncaya kadar epey zaman geçti. Köylüler alacağını alarak yoluna çatışarak devam ettiler. Şimdi de parti içi kavgalara döndüler. İlçe halkı olanın farkına vardı ama cesertleri köylülerin cesareti gibi olmadığı için sadece olanı konuşarak zaman geçirdiler. Yani dedikodu modunda kaldılar. Köylüler işini gördüler, İdil'liler seyirci kaldı. Köylü gücü şimdi kendi içinde zehir akıtmaya başladı. İlçe başkanına cehpe alarak, çetevari bir tavırla teslim alamaya başlamaları devri başladı. Şu anda ilçe başkanıyla uğraşıyorlar. İlçe başkanını onlar değil genel merkezin değiştirdiğini unutacak kadar hidetlidirler. Altındaki dalı keserek siyasi hayatına devam ediyorlar. Kaymakam bey, bu gücü kontrol etmek zor değil. Protokolde oturmalarına izin vermeniz onların gazını almaya yeter ve artar. Makama davet edin, çıkarken kurum müdürleri görsün, çok mutlu olurlar. Ondan sonra olanı akışına bırak.. Ama başkana sahip çıkmanız gerek. Başkan ilçenin sorunlarına sahip çıkmak istiyor, çözüm için uğraş veriyor, bu beşli gurubun zoruna gidiyor. Küçük olsun bizim olsun diyorlar. Başkanla uğraşmanın sebebi bu düşüncedir. Başkan ufku geniş biri, bir şeyler yapmanın peşinde, belki bu kavşakta, onunla buluşursunuz diye söylüyorum. 
Bizim mesalemiz bu kavgalar değil. Bu kavganın içinde nasıl çalım yapmanızdır. Bizim meselemizi, azda olsa bizi biraz tanımanız olacak, onun için bir iki örnekle açıklama yaparak sizi bilgilendirmek çin İdil'in siyasi hayatını yazdım.Zan edersem açıklamamız eksikte olsa kısmen de olsa amacına ulaştı. Başardık. En azında sosyal hayattan bir profil çizdim. 
Yazının içinde dediğim gibi isterseniz hiç bir şey yapmadan sürenizi tamamlayabilirsiniz. Hiç kimsede bir şey söylemez. Ama bizim o kadar sorunlarımız varki, biz susakta sorunlar susmaz. Sizde bunu biliyorsunuz. İlçemizin su sorununu, köylü pazarı sorunu, Köylü pazarını İdil lisesi yerleşkesinde modern şekilde kurarak ilçe hizmetine verseniz.. Fakülte sorununda İdil'lilerle birlikte hareket etseniz,mücadelimiz daha çok itibar kazanır. İki spor külübümüz var, maddi imkansızlıklardan dolayı Şırnak amatör ligine katılmayacaklarını unutmayınız. İdil Spor'sız kalmasın. Küçük sanayi sitesi sorunu, Gölet alanındaki mesire alanı sorunu, Yarbaşı Köyü gurup yolu, Sulak köyü yolunun asfalt çalışması vb. Çok sorunlar var. Sorunlarımız çözmek için çaba gösterseniz, görevinizi yapmış olursunuz. Yapmazsanızda halk sorunlar için sizinle görüşmez, küsmez, size taleplerinizi söylemez. O kadar çekingen davranıyorlar. Gariban milletir, ezilmeye mahkumdur bizim millet. En çok beşli insanlarımız sizinle görüşecekler, yüzünüze bakarak kaymakamım halk sizden çok memnun diyecekler, hata bakanın yanında bile sizden çok memnun olduklarını yüksek sesle ifade ederek sizi yüceltecekler.  Vijdanız hak etmediğiniz bu teşekkürlere  rahat olurmu bilemem. 
Siz bize uymayın diyeceğim. Ama beni ne kadar dinleyeceksiniz onuda bilmiyorum. İnanın hizmette o kadar ihtiyacımız varki, ihtiyacımızı, haykırışımızı dile getirecek kelime bulamıyoruz. Sizi uyandıracak sihirli kelime arıyorum,o da yok.Sadece gideni, geleni seyir ederek, sorunlarımızla yaşıyarak bekliyoruz. Biri çıksada Zafer Kaymakam gibi çalışsa diyoruz. Bütün kaymakamlara Zafer gözüyle bakıyoruz. Öyle bir kaymakam olmayınca. Üzülüyoruz. Bakıyoruz etrafımıza. Eli mahkumuz.. Bakalım sorunlarımızda size hoş geldiniz diyecek mi? Kaymakam bey... Sorunlarla görüşme anınızı bekleyeceğiz. Tanışın. Sizde hoş gördük deyin...

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ekrem şimşek
Ekrem şimşek - 8 ay Önce

Abi güzel yüreğinden öpüyorum duygularımı ve içimdekilerini kaleme almışsın.seviliyorsun