İdil’in Siyaseti Çöktü, Ne Yapacağız?
İdil’in siyaseti çöktü. Bu cümle belki ağır görünebilir ama ilçemizin yaşadığı tabloya baktığımızda, gerçeğin ta kendisiyle karşılaşıyoruz. Siyasetçilerle konuştum, çok karamsardılar, bu lafı dile getirmediselerde sitemleri bu anlamı veriyordu. Bugün İdil’de siyaset sahnesini diri tutan iki parti var: Ak Parti ve DEM Parti. CHP başta olmak üzere diğer partilerin varlığı ise sadece kâğıt üzerinde. Toplumda bir karşılık bulmadıkları için sorunların çözümünde hiçbir rol üstlenemiyorlar.
Peki mevcut tabloyla ilçemizin sorunları çözülebiliyor mu? Maalesef hayır. Çünkü İdil kimsenin umurunda değil. Ak Parti’nin siyaseti özellikle köylere odaklanmış durumda. Köylüler ihtiyaçlarını gidermek için siyaseti bir araç haline getirmeyi başardı, pek çok hizmeti aldılar. Ama bu durum siyaseti köylerin dar gündemine hapsetti. İlçe merkezi ise sahipsiz bırakıldı.
Bunun en somut örnekleri ortada. Yatılı Bölge Okulu binası yıkıldı, yerine yenisi yapılmadı. Yanındaki halı saha kaderine terk edildi, her gün biraz daha hurdaya dönüyor. Çocuklar demir parçalarını satarak geçinmeye çalışıyorlar. Yıllardır atıl duran yüzme havuzu inşaatı ise kimsenin gündeminde bile değil. Yetkililere sorumluluk hatırlatıldığında “Bu siyasetin işi değil” deniliyor. Oysa biliyoruz ki ilçenin sorunlarını çözmek için siyasetten başka kapı yok. Bürokrasinin yönü her zaman hükümet partisine bakar.
DEM Parti’ye gelince… İdil’in yüzde 75’i DEM Parti’ye oy veriyor. Bu güçlü oran, siyasette karşılığını bulmalıydı ama bulamıyor. Çünkü seçim komisyonları ilçeyi tanımayan kişilerden oluşuyor. En aykırı isimler seçilebiliyor, kimse itiraz edemiyor. Kayyum uygulamalarıyla birleşince siyaset tamamen işlevsizleşiyor. Parti içinde ise eleştiri mekanizması işlemiyor. “Bedel ödemiş aile” söylemi, her türlü eleştiriyi susturuyor. Böylece yanlış siyasetçiler ilçeye mahkûm ediliyor.
Diğer partilere gelince… Onlar sadece bayramlarda veya etkinliklerde görünür olabiliyor. İnanın protokolda yer bulmak için kavga ediyorlar. Kaymakam bu kavganın sesini kaç sefer işiterek müdahale etti. Bu yüzden onları siyaset sahnesinde ciddi bir aktör olarak değerlendirmek mümkün değil.
Tüm bu tablo bize şunu söylüyor: İdil’de siyaset çökmüştür. Ama bu çöküşe teslim olmak zorunda değiliz. Çözüm; sorun çözmeye odaklı, eleştiriye açık, halka hesap veren ve şeffaf bir siyaset anlayışını yeniden inşa etmekten geçiyor. Eğer bunu başaramazsak, İdil kaderine terk edilmiş bir ilçe olmaya devam edecek.
Abdurrahman Baran bu sefer can alıcı bir yazı ile idil'i, İdil'in siyasetini özetlemeye çalışmış. İdil'de gözle görünen bir bir iş yapmamış bu güne kadar mevcut hükümetin ilçedeki görevli siyasileri. Belediyelere gelince iki çeşit kayyum ile hep yönetildik malesef. İki cenahtaki kayyumlarda hem idil'i tanımadılar görede kaldıkları müddetçe, hemde çalışmadıklar. Lakin halihazırda mevcut bir eserleri yok. Bugün görevde olan belediye başkanı ve yardımcısı bir şeyler yapmak icin çabalıyor. İsteklidirler ve sahaya yansıtıyorlar(cehennem deresinden takviye su hattı, modern gasilhane, yol yapım ve onrimlerı vb.) Biz İdil halkı; olarak bizim için çalışan her kim olursa olsun desteklememiz, onlara manevi güç ve enerji vermemiz lazım. İdil'li sade bir vatandaş olarak bunu söylüyorum. Lütfen kimse hamaset yapmasın. Kimse vay efendim neden ve niçin demesin. İdil ortada İdil'de yıllardır yapılanlar da ortada. Hiç bir şey bu güne kadar yapılmadı. Ak Parti'nin genç ve tahsilli ilçe başkanından idilliler hizmet bekliyor, umutluyuz, eminim buna gücü yetecek kapasiteye haizdir bu genç başkan. Avrupa kültürü ile büyümüş belediye başkanı ve yardımcısı İdil için sahada görünüyorlar. Biz halk olarak temiz bir İdil için, suyu olan bir İdil için, yolları düzgün olan bir idil için her daim onları destekleriz.