İdil’in Siyaset atölyesi

Siyaset kültürümüz yoktu, işe koyulurken karşımıza çıkan bilmezlikleri aşmak için siyaset atölyemizi kurduk, siaysi çözümlemelerle ürettiğimiz iletişimleri envanterimize alarak İdil’de siyaset yapıyorduk. Yaşadığımız toplumun eğitim ve kültürel yapısı siyasi kültürünün işlenişine hazır olmadığı için, sosyal yaşam atölyemizde ürettiğimiz siyasi hareketlerle İdil’de siyaset yaparken çok güzel hareketler ortaya çıkıyordu. Siyasi hareketlerimizin hepsi yerli malıydı. İnsanlarımız, sosyal hayatımızda fenomen olurken, siyasete yeni kriterler getirmiş oluyorlardı. Günün koşularında önemli işler yaparken, kendi kahramanını da yaratarak toplumumuzun hayatında yer aldılar. Hareketleri toplumun sosyal hayat atölyesinden ürettikleri için organik hareketlerdi, kopya çekmiyorlardı. Siyasi hareketleri, tuzlu, tatlı, ekşi tadındaydı bugün o hareketleri ararken, bazen de o yöntemi kullanıyoruz.

Efrem  Poşluk, İdil’in ilk belediye başkanıydı, Süryani hem şehrimizdi. Toplumsal değerlere önem verirdi. İnsancıldı. Halka çok adil davranırdı. Siyaseti günün koşullarında, toplumsal yapı temelinde ele alarak değerlendirirdi. İnsanlarla bu yapı temelinde iletişim kurardı. Toplumsal ve sistemsel baskılardan dolayı İdil’den Beyruda  gitti. Lübnan’a yerleşti. İlçemizin tarihinde hazin bir hareket olarak kabul edilir. Poşluk’un İdil’den ayrılmasından sonra 22.05.1966 tarihinde belediye başkanlığı seçimi yapıldı. Şükrü Tutuş aday oldu, bir oy farkla seçimi kazandı, belediye başkanı oldu. Tutuş, İdil’in toplumsal yapısını çok çabuk çözdü ve doğru tahlil etti. Siyasi iletişim atölyesinde toplumsal tahlilere çabuk başladı.  Bölgede önemli bir unsur olan, toplumda nüfuzu olan Şeğ Seyda ailesiyle irtibatta geçti. Hanna Sefer, Şeğ ailesinin sofisi oldu, ilişki’de sağlam bir temel attı. Seçimlerde din ayrımı temelinde gelecek kurguları bertaraf ederek önlem aldı. Dinimiz ayrı siyasetimiz bir diyerek birçok Müslümanı işe yerleştirerek önemli bir siyasetçi oldu.Şükrü Tutuş, Mecit Bulduk, Abdurrahman Abay, 1974’de aday olduğunda siyasi iletişimler dehada yoğunluk kazanarak ilerledi. Abay bir iletişim uzmanıydı. Seçimlere 2 yıl kala çalışmalara başlardı. Taziyeleri, düğünleri kaçırmazdı. Bir sene kala düzenli olarak toplu yemek vererek taraftarlarını seçime hazır tutardı.   Oy satın alma işleri seçimlerde çok konuşuluyordu. Aileler seçimlerde oy satarak yada başkan adaylarından kadro talep ederek oy veriyorlardı. Satın alma işlemi adayların belediye başkanlığını kazanmada önemli rol oynuyordu. Adaylar, ev ev dolaşarak seçmenlere ulaşırlardı. Görüşürlerdi, vatandaşlar ikana edilir, sözler verilirdi. Yüzlerce kadro dağıtılırdı. İkinci aşamada ise satın alınacak oyları masaya yatırılırdı. Satın alındıktan sonra, aileye senetleri verilirdi. Oyları satan jokerli seçmenler vardı. Seçim sürecinde değerli şahsiyetler olurlardı. Abdurrahman Abay, o dönmelerde siyaset atölyesinde vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda projeler üretirdi, iletişimde farklı teknikler geliştirerek vatandaşla rahat diyalog kurabiliyordu. Göçerler için sosyal konutlar projesini hayatta geçirerek, hem seçmenin İdil’e yerleşmesini sağlıyordu, hem insanlar ev sahibi oluyordu. Bu hareket seçimlerde Abay’ın elini güçlendiriyordu. Rakiplerine göre bir adım önde seçimlere başlıyordu. Bir insan seçimde en az dört oy kullanarak taraftarına oy kazandırabiliyordu. Abuzeyt Çevrim seçimi kazandığı yıl İdil’in sosyal hayattı çok renkli geçti. Belediye iki otobüs alarak Midyat, Cizre arasında işletmeye başladı. Çok insan belediyeye işe alındı. Rakipler H.Ebuzeyt çevrimin okuma yazması olmadığını idea ederek içişleri bakanlığına şikâyet ettiler. Cevap geldi mi gelmedi mi bilinmez ama rakipler, bu hareketle moral bularak siyasette devam ettiler.

Aşiret mensubu insanlar ya da kalabalık bir gurubu bulunanlar belediye başkan adayı olabiliyordu. Kazanma şansları daha çok oluyordu. Mehmet Onur, okumuş Cizreli bir şahsiyetti. Vatandaş olma hakları kapsamında seçimde belediye başkan adayı oldu. Onur’un bir gurubu, aşireti yoktu, eğitimi ve varlığı sadece vardı. Sistemsel davrandı. Dokuz oy alarak İdil’in siyaset tarihine geçti. Okumuş, bireysel insanların idil’de siyaset yapma şansları yoktu. Avukat Hasip Kaplan, siyasete direk Milletvekilli adayı olma  durumuyla başladı. Bireysel ilişkileri doğrultusunda harekete geçerek siyasete başladı. Kaplan, Siyasi müvekkillerin davalarında, insanlarla önemli bir iletişim kurdu. İnsanlar tarafında benimsenen Kaplan, İdil siyasetinde önemli bir isim oluyordu. Abdurrahman Abay, Şahin Akman, Selim Sadak, Cihan Güven 1989 seçimlerinde belediye başkan adayıydılar. Bu seçimde kan döküldü. Bir kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı. Selim Sadak, seçimlerde not defteri tutarak çalışıyordu. İdil’in okumuş kesimi, şiddet istemeyenlerin oylarını alarak seçim çalışmalarına devam ediyordu. Yüksek okul mezunuydu. Kravatlı, takım elbiseli seçim çalışmalarına devam ederdi. Seçime 2 gün kala İdil’de taraftarları ile birlikte yürüyüş gösterisini yaptıktan sonra evlerine çekildiler. Seçimi Abdurrahman Abay kazandı.

Bir yıl sonra parlamento seçimleri vardı. DEP politikası, bölgede Şeğ, Ağa mevcut sistemleri tehdit ederek gümbür gümbür geliyordu. İdil’in Milletvekili adayı beliydi, Hasip Kaplan’dı. Aday belirleme süreci başlayınca Selim Sadak başvuruda bulundu. Milletvekilli Aday listesi açıklanınca Selim 3. Kaplan 6. Sırada yer aldı. İdil Kamuoyu sıralamayı beğenmedi. Oylarını tercihli Hasip Kaplan’dan yana kullanacaklarının dedikodusu çabuk yayıldı. Bu dedikodu partilileri tedirgin edince, tercihli oy kullanma yasaklandı. Yasaklanma kararı açıklanınca Hasip Kaplan İdil’den İstanbul’a göç etti. Vatandaşlar gitmesine engel olmak için aracının önünü kesmesine rağmen Kaplan İdil’den ayrıldı. Selim Sadak kazanarak İdil’in ilk milletvekilli oldu.

İdil’de siyaset başka bir sisteme kaydı. İdil’de ki siyasetti artık aşiret, kalabalık guruplar belirlemiyordu. Ulusal kimlik temelinde siyaset yapan yeni bir birim yerel siyasette müdahale ediyordu. Okumuş birçok İdil’li belediye başkan adayı olmak istiyordu. Hüseyin Bayram, Tahir Tanrıverdi, Şükrü Tutuş, Ebuzeyt Çevrim, Abdurrahman Abay Belediye Başkan adayı oldular. Sistem adaylara müdahale etti. Adayların hepsi istifa ederek çekildiler. Abay çekilmedi, seçime girdi tek aday olarak kazandı, bir dönem daha belediye başkanı oldu. Bir sonraki seçimlerde sistemlerin çatışması halinde geçti. Devlettin desteğini alarak seçime girenler, HADEP siyasetinden destek alarak seçime girenlerin çatışması sahneye çıktı. Abdurrahman Abay, Murat Dalmış, Reşit Demir, belediye başkan adayı oldular. Seçimi Murat Dalmış kazandı. Murat Dalmış’tan sonraki dönemde, Murat Dalmış, Resul Sadak, Abdurrahman Karaaslan, Ahmet Nas, Abdulkerim Çevrim aday oldular. BDP’nin ilk defa adayı seçime giriyordu. Aday aday belirleme süreci vardı. BDP’den 16 kişi aday adayı oldu, İdil’den aday olmayan, Şırnak’ın aday adayı Resul Sadak, İdil’de BDP Belediye Başkan adayı oldu. Sadak’ın aday durumu çok konuşuldu. Şimdiye kadar İdil’de kazanılmış geleneksel seçim çalışma yöntemleri bu dönemde alt üst oluyordu. Resul Sadak, daha önceleri seçimlere girmiş bir aileye mensup olduğundan dolayı, yerel seçim sistemini biliyordu. Muhtarlık döneminde küçük çalıştaylar yaparak deneyimler kazanmıştı. Vatandaşın ince karını biliyordu, hangi durumlarda çabuk evet diyeceğini, hayır diyeceğini bildiği için, insanlarla rahat iletişim kurdu, bilgili seçime girdi. Satın oy alma işlemini, kadro taleplerini seçimde anahtar işler olduğunu biliyordu. Vatandaşın korkularını, sevinçlerini bilen sadak talepler doğrultusunda şeker ikram ediyordu. Kadro, para işi taleplerinde Sadak, parti tüzüğünü öne sürerek red ediyordu. İletişim atölyesinde iyi hareketler üretiyordu. Kendi atölyesinde BDP’den, aşiretten, geleneklerden harmanladığı çözümlemelerle, hazırladığı bir çok tezle piyasaya çıkarak seçim çalışmalarını yürütüyordu. Vatandaşı iyi ikna edebiliyordu. İşi iyi götürdü. Büyük bir farkla seçimi kazandı. Bir dönemi tamamladıktan sonra ikinci dönemde, Resul Sadak, Hüseyin Bayram, Abdurrahman Baran, Selahattin Şimşek, belediye başkan adayı oldular. Sadak, büyük bir farkla seçimi ikinci dönemde de kazandı. Resul, görevde iken tutuklandı, cezaevine gönderildi. Sohbet Acar, Sadak’ın yerine Belediye Başkan görevine devam etti.

Belediye Başkan adaylarının seçim süreçlerinde desteklediği bir muhtar adayları vardı. Bu desteklerden dolayı bazı muhtarlar uğurlu hale gelmişlerdi. Şakir Ece,  hangi başkanı destekleseydi o aday mutlaka seçimi kazanıyordu. Ece uğurlu muhtar olmuştu. Mehmet Elçioğlu ise kaybettiriyordu. Muhtarlar verdiği ikametlerden aldığı ücretten geçiniyorlardı. Salih Özek, yukarı mahalleden muhtar adayı oldu. Seçimi kazandıktan sonra ikametgâhlardan ücret talep etmedi. Özek, bu icraatıyla büyük beğeni kazandı. Bir sonraki seçimlerde halkla doğru kurduğu iletişim sayesinde bir ikinci dönem daha kazandı. Bayanlara “ Bu seferde bana verin “ diyerek halktan oy istemesine vatandaşlar ilgiyle cevap vererek muhtarlığı kazandırdı.

Belediye Başkan adayları, Muhtarlar, bireysel bilgi ve becerilerini kullanarak, toplumsal yapıyı analiz ederek seçim çalışmalarını yürütüyorlardı. Adaylar, siyaset atölyelerinde ürettikleri projelerle halka gidiyorlardı. Seçim sisteminin kriterleri yerel seçimlerde fazla iş görmüyordu. Van’dan, İstanbul’dan başka illerden oy getirip kaydedilebiliyorlardı. Düşünün seçim sisteminde böyle bir durum yokken, biz bunu üretebildik. Kazandıkları zaman onlarca insanı belediyeye işe alıyorlardı. En büyük projeleri buydu. Siyaset atölyesinde yıllarca geliştirdiğimiz, ürettiğimiz sistem, kazanımlarımız maalesef çöktü. Kullanılmaz hale geldi. Yeni sistemde ise İdil’i olmayan biri İdil’de belediye başkanı olabiliyor. Ya da bilgi ve becerisiyle yeterli olmayan biri belediye başkanı olabiliyor. Halk belediye başkanını seçemiyor, sistemler seçiyor.  Bu duruma alışamayan vatandaşlar, ketum sosyal hayatlarına devam ediyor.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Mehmet Emin Bozkuş
Mehmet Emin Bozkuş - 2 yıl Önce

Teşekkürler Üstad

Sefa
Sefa - 2 yıl Önce

Bu sistem ismi direk pkk deseydin Ustad