Ebrehe Askerleri

EBREHE ASKERLERİ…!!!
Ebrehe, Kâbe'ye olan insan akınını önlemek için, Bizans İmparatorunun da yardımıyla önce San'a şehrinde Kulleys adında bir kilise yaptırdı. İçini büyük masraflar sonucu altın ve gümüşle süsledi. Dışını çeşitli yerlerden getirttiği son derece kıymetli taşlarla donattı. Öyle ki, o anda yaptırdığı kilisenin bir benzeri başka bir yerde yoktu.
Kulleys'in Kirletilmesi ve Ebrehe'nin Kararı

Ebrehe'nin, Kâbe'ye olan teveccühü kırmak niyetiyle muhteşem bir kilise yaptırdığı Araplarca da duyulmuştu.

Bu arada Kinane kabilesinden Nevfel adında biri, bu kiliseyi kirletmeyi aklına koydu. Bir gece yarısı giderek Kulleys'in içini, dışını pisliğiyle kirletti. Sonra da kaçıp memleketine döndü. Bu hâdise, insanların Kâbe'ye teveccühünün devam etmesinden fazlasıyla öfkelenmiş bulunan Ebrehe'yi bütün bütün çileden çıkardı. Hâdiseyi Araplardan birinin yaptığını da öğrenince,
"Araplar bunu Kâbe'lerinden yüz çevirttiğim için yapıyorlar. Ben de onların Kâbe'sinde taş üstünde taş bırakmayacağım." diye yemin etti. 
Ebrehe ve Abdülmuttalib

Ebrehe, bir elçi ile Kureyşlilere şu haberi gönderdi:

"Ben sizinle harbetmek için değil, şu mâbedi yıkmak için geldim. Eğer bana karşı koymazsanız, kanınızı akıtmaktan vazgeçerim. Şâyet, Kureyş kabilesinin reisi benimle harb etmek istemiyorsa, yanıma kadar gelsin."
Kureyş Reisi Abdülmuttalib'in elçiye cevabı şu oldu:

"Allah adına yemin ederiz ki, biz kendisi ile harb etmek istemiyoruz. Zaten buna gücümüz de yetmez. Yalnız, bu mâbed Allah'ın evidir. Onu yıkılmaktan ancak Allah koruyabilir. O kendi mukaddes beytini muhafaza etmezse, bizde Ebrehe'yi bu hareketinden vaz geçirecek güç ve kuvvet yoktur."
Askerlerin, iki yüz devemi almıştır. Arzum, develerimin iadesidir."
Ebrehe, bundan pek hoşlanmadı ve alaylı bir tavırla,

"Seni görünce büyük bir adam zannetmiştim. Konuşmaya başlayınca pek de öyle olmadığını anladım. Ben senin ve atalarının tapınağı olan Kâbe'yi yıkmaya gelmişken, sen ondan söz etmiyorsun da aldığım iki yüz deveden bahsediyorsun." diye konuştu.

Abdülmuttalib, Ebrehe'nin alaylı tavrına aldırmadan,

"Ben develerimin sahibiyim. Kâbe'nin de bir sahibi ve koruyucu vardır. Elbette onu koruyacaktır." diye karşılık verdi.

Bu sözler Ebrehe'yi hiddete getirdi ve şöyle konuştu:

"Onu bana karşı kimse koruyamaz!"

Abdülmuttalib yine sözün altında kalmadı ve,

"Orası beni ilgilendirmez. İşte sen ve işte O!"dedi .Ve ebrehe ve askerlerin başına ne geldiğini biliyorsunuz.

Kabe'de 1 milyon 700 bin kişi aynı anda namaz kıliyor. Bu kalabalığı düzen ve intizam içinde tutmak ayri bir düzen ister.
Son günlerde ebreh’nin artıkları kabede 1.700.000 kişinin düzen ve intizamini yapan Kabe askerlerine dil uzatmaktadır.
Kabeye ve Kabe nin koruyucularına KİMSE DİL UZATAMAZ,..!!!Uzatan ebrehenın başına geleni unutmasın.
Allah cc  Muhammed bin Selman hazretlerine uzun ömür versin.Kabe'de çalışan güvenlik görevlilerine sabır versin.

..........................

ABRAHA'S SOLDIERS…!!!
To prevent the influx of people to the Kaaba, Abraha, with the help of the Byzantine Emperor, first built a church called Qulays in the city of Sana'a. He adorned its interior with gold and silver at great expense. He adorned the exterior with precious stones brought from various places. So much so that at that time, there was no other church like it anywhere else.

The Defilement of Qulays and Abraha's Decision

It had become known to the Arabs that Abraha had built a magnificent church with the intention of weakening public interest in the Kaaba.

Meanwhile, a man from the Kinana tribe named Nawfal decided to desecrate the church. One night, he went to Qulays and defiled both its interior and exterior with his filth. He then fled and returned to his homeland. This incident infuriated Abraha, who was furious at the people's continued attraction to the Kaaba. When he learned that an Arab had committed the incident, he swore, "The Arabs are doing this because I made them turn away from their Kaaba. I will not leave their Kaaba untouched."

Abraha and Abdulmuttalib

Abraha sent the Quraysh with an envoy:

"I have not come to fight you, but to destroy this temple. If you do not resist me, I will refrain from shedding your blood. If the leader of the Quraysh does not wish to fight me, let him come to me." The Quraysh leader, Abdulmuttalib, responded to the envoy:

"We swear by God that we do not wish to wage war against him. Indeed, we are not capable of doing so. However, this temple is God's house. Only God can protect it from destruction. If He does not protect His holy house, we have neither the power nor the strength to dissuade Abraha from this action."

Your soldiers have taken two hundred of my camels. My desire is the return of my camels."
Abraha was not pleased and said sarcastically,

"When I saw you, I thought you were a great man. When you began to speak, I realized you weren't. I came to destroy the Kaaba, the temple of you and your ancestors, and you don't mention it, but you speak of the two hundred camels I took."

Ignoring Abraha's mocking tone, Abdulmuttalib said,

"I am the owner of my camels. The Kaaba also has an owner and protector. "Of course he will protect her," he replied.

These words infuriated Abraha, who said:

"No one can protect her from me!"

Abdulmuttalib remained silent and said,

"That is none of my business. Here you are, and here he is!" he said. And you know what happened to Abraha and the soldiers.

1.7 million people are praying simultaneously in the Kaaba. Keeping this crowd in order and discipline requires a different kind of discipline.
Recently, Abraha's remnants have been criticizing the Kaaba soldiers who maintain order and discipline among 1.7 million people in the Kaaba.
NO ONE CAN TALK ABOUT THE Kaaba and its protectors!!! Let those who do so never forget what happened to Abraha.
May Allah grant Muhammad bin Salman a long life. May He grant patience to the security guards working at the Kaaba.

...............

جنود أبرهة...!!!

لمنع توافد الناس إلى الكعبة، بنى أبرهة، بمساعدة الإمبراطور البيزنطي، كنيسةً تُدعى قليص في مدينة صنعاء. زيّن داخلها بالذهب والفضة بتكاليف باهظة، وزيّن ظاهرها بأحجار كريمة جُلبت من أماكن مختلفة، حتى إنه لم يكن لها مثيل في ذلك الوقت في أي مكان آخر.

تدنيس قليص وقرار أبرهة

كان العرب قد علموا أن أبرهة قد بنى كنيسةً فخمةً بقصد إضعاف اهتمام الناس بالكعبة.

في هذه الأثناء، قرر رجل من قبيلة كنانة يُدعى نوفل تدنيس الكنيسة. في إحدى الليالي، ذهب إلى قليص ودنس ظاهرها وباطنها بقذارته. ثم هرب وعاد إلى وطنه. أثار هذا الحادث غضب أبرهة، الذي استشاط غضبًا من استمرار انجذاب الناس إلى الكعبة. عندما علم أن عربيًا هو من ارتكب الحادثة، أقسم: "العرب يفعلون هذا لأني أعرضتهم عن كعبتهم. لن أترك كعبتهم دون أن أمسها."

أبرهة وعبد المطلب

أرسل أبرهة قريشًا مع رسول:

"ما جئتُ لقتالكم، بل لهدم هذا البيت. إن لم تقاوموني، كففتُ عن سفك دمائكم. إن لم يشأ زعيم قريش قتالي، فليأتِ إليّ." ردّ زعيم قريش، عبد المطلب، على الرسول:

"نقسم بالله أننا لا نريد حربه، بل لسنا قادرين على ذلك. لكن هذا البيت بيت الله، وحده الله قادر على حمايته من الهدم. إن لم يحمِ بيته المقدس، فلا حول لنا ولا قوة على ثني أبرهة عن هذا العمل."

لقد أخذ جنودك مائتي بعير من جمالي. رغبتي هي عودة جمالي."

لم يرضِ أبرهة، وقال ساخرًا:

"عندما رأيتك، ظننتك رجلًا عظيمًا. وعندما بدأت بالكلام، أدركت أنك لست كذلك. جئتُ لأهدم الكعبة، معبدك ومعبد أجدادك، وأنت لا تذكر ذلك، لكنك تتحدث عن المئتي ناقة التي أخذتها."

تجاهل عبد المطلب نبرة أبرهة الساخرة، وقال:

"أنا صاحب جمالي. وللكعبة أيضًا صاحب وحامٍ." أجاب: "بالتأكيد سيحميها."

أثارت هذه الكلمات غضب أبرهة، الذي قال:

"لا أحد يستطيع حمايتها مني!"

بقي عبد المطلب صامتًا وقال:

"هذا ليس من شأني. ها أنت ذا، وها هو ذا!" قال. وأنت تعلم ما حدث لأبرهة والجنود.

يصلي مليون وسبعمائة ألف شخص في وقت واحد في الكعبة. إن الحفاظ على هذا الحشد من النظام والانضباط يتطلب نوعًا مختلفًا من الانضباط.

مؤخرًا، انتقد فلول أبرهة جنود الكعبة الذين يحافظون على النظام والانضباط بين مليون وسبعمائة ألف شخص في الكعبة.

لا أحد يستطيع التحدث عن الكعبة وحماتها! فليتذكر من فعل ذلك ما حدث لأبرهة.

أطال الله في عمر محمد بن سلمان، وألهم حراس الكعبة الصبر والسلوان.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ahmet Aydınlar
Ahmet Aydınlar - 4 hafta Önce