Bakın ne diyeceğim!

İdil olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Sorunlarımız çok. Bütün gençlerimiz avrupaya göç ediyor. İdil'in su sorunu devam ediyor. Caddelerimiz hepsi bozuk, sokaklarda dolaşamazsınız. Köylü pazarının yeri yok. Yarın öbür gün alanı boşaltın denilebilir. Küçük Sanayi Sitemiz yok. Belediye binası yok. Bir çok köyün yolları asfalt değil....Yani diyeceğim şu sorunlarımız çok fazla. Anlatıklarımı sizde kabul ederseniz, size bir diyeceğim olacak.
2024'de yerel seçimler var. Belediye Başkanlığı seçimi olacak. Muhtarlarımızı, İl Encümenlerimizi seçeceğiz. Bizi yönetecek kişileri seçeceğiz. Seçeceğimiz kişiler sorunlarımızı çözecek kabiliyette olsun. Ona mutlaka dikkat edelim diyeceğim. Belediye başkanlığını belirlemede bir sorun yaşamamak için doğru bir çalışma yapmamız gerekir. Bu doğru adımı atmak için İdil'de bulunan STK'ler, Muhtarlar, Kanaat Önderleri bir araya gelelim, bir karar alalım. Belediye Başkan adayımızı seçelim, partiye sunalım, seçtiğimiz kişiyi aday göstersin.
Sorunlarımıza çözüm için bu teklifi size götürüyorum. Sizde düşünün. Bu teklifime sizde ne diyeceksiniz, deyin. Bende merak ediyorum. Görüşlerinizi yorumlar kısmına yazarsanız bizde öğrenmiş olacağız. Yorumlarınıza daha çok sevineceğiz. 
Fikret Saka

YORUM EKLE
YORUMLAR
İdil
İdil - 10 ay Önce

Aslında, sayın : SAKA bir çok soruna doğrudan değinmiş ve bazılarınada dolaylı yoldan.
İdil’in sorunları ;
1. Çoook sahibsiz
2. Su sorunu yıllardan beri
3. İstihdam sorunu (başlayan göç)
4. Halk pazarı yerinin olmaması ve belediye oradaki esnafı mağdur etmesi
5. Yollar her zaman kinden daha bozuk olması,
Köyler ve ilçe fark etmez
6.idil tüm parası Salı pazarı nedeniyle dışarıya akıtılması (idil esnafı neden sus pus anlamıyorum sorsan kimse memnun değil )
7. İdilin kendine ait bir kütüphane binasının olması , olan şuanki binada çoook yetersiz olması.
8. İdil de Gençlik Merkezi olmaması
9.bir çok mahallede sağlık ocağın olmaması
Bunlar doğrudan olan sorunları
Dolaylı söylediği ,
1. Siyatten üretken çalışkan , halka hizmet edecek bir kişiliğe sahip , yandaşcılık olmayacak idil halkının gerçekten sorunları ile ilgilenecek lisans ve iktisat sahibi birinin olmasını istiyor İdil halkı. Bu yüzden , idil halkı da X partine körü körüne oy vermesin. Kelebeğin ömrü gibidir Gelişleri. Onun için sağlık ve iyi düşünün çocuklarınız geleceği ve güzel günler için ( sorun ,sorgulayın, eleştirin , ölçün , tartın ) kime oy vereceğiniz tabi sizin hür iradenizdir. BAĞIMSIZ ADAY TEK ÇARE. Değil mi sn: SAKA.

Fiko miko çiko
Fiko miko çiko @İdil - 10 ay Önce

Fiko miko çiko! Suss laaa!!!

Murat un
Murat un - 10 ay Önce

Doğru ve yerinde bir açıklama... İdil'in imar sorunuda var. Belli bir alanı 5 kat çevirmiş olsaydı halk oraya yatırım yapardı. Bunu düşünen belediye başkanı lazım. Ama inanmasınız Resul Sadak ufku açıktı. O olsaydı bu projeyi ve yazılan tüm sorunları çözmeye gayret ederdi. Fikret saka güzel yazmış. İlginç bir yazı.

Musa Arsoy
Musa Arsoy - 10 ay Önce

Bu bilinçli yaşamak demektir. Kimsede bilinçli yaşamak istemez. Kim takar seni, beni, başkasını... Herkes bildiğini okuyacak.. Göreceksiniz.

Süleymane bafeyi
Süleymane bafeyi - 10 ay Önce

Xeş xebere le mın ne bawere...

İdil Cesur
İdil Cesur - 10 ay Önce

Sıkıysa partiye rağmen aday belirlemeye kalkın. Kalkında görün halinizi. Zaten partiye karşı hepiniz suçlusunuz, yani nasıl, kararlarına karşı bir karar verdinizmi sizi suçlu gösterirler. Halkla uzlaşmazlar. İlçenin sorunu varmış hiç kimsenin umrunda değil. Kör topal en nefret ettiğin kişiyi getirirler ady yaparlar sen sadece seyr edersin.. Bize seyr etmek kalacak..

İdil
İdil - 10 ay Önce

İdil halkının yöneticilerine gelsin bu güzel hikaye.

Japonya'da 4. yüzyılın sonlarına doğru tahta oturan İmparator Nintoku, yüksek bir kuleye çıkar ve ülkesine bakar. Gökyüzüne doğru yükselen tek duman dahi göremeyince, halkının yoksul düştüğüne ve bu yüzden hiç kimsenin evinde pirinç dahi pişiremediğini anlar.

Hemen bir ferman çıkaran Nintoku, halkının üç yıl boyunca sadece kendileri için çalışmasını emreder. Sarayda çalışanları bile evlerine gönderir...
Sadece kendileri için çalışan halk, üç yılın sonunda bolluğa kavuşur.

Nintoku kuleye çıkar, ülkenin her yerinde ocakların tütmekte olduğunu yükselen dumanlardan anlar. Yanındaki eşine sevinç içinde "artık zenginiz" der...

İmparatoriçe ise üç yıl boyunca bakımsızlıktan dolayı her yeri eskiyen, çatısı akan, çiçekleri solmuş sarayı göstererek, sen bu halimize zenginlik mi diyorsun" der...

Nintoku'nun yanıtı, yüzyıllardır Japonlar'ın aklından çıkmaz; "Halkın fakirliği, bizim fakirliğimizdir, zenginliği de bizim zenginliğimizdir.