AVRUPADA İDİL’Lİ BİR PORTRE

       Bindouzyüzyetmişüç yılının Nisan ayında İdil İlçesine bağlı Basak Köyünde bahar tüm yeşilini cömertçe köyün etrafına, içerisine doldurmuştu! Enva ı çeşit çiçekler o esen bahar rüzgârı eşliğinde raksa koyulmuşlardı. Ayrı renklerdeki kelebekler, arılar ve kuşlar da o raksa eşlik ediyorlardı. Memleketimize her bahar mevsiminde akın eden göçmen kuşların büyük bir kısmı yuvalarını kurmak için Basak köyünün etrafındaki meşe ağaçlarını keşfe koyulmuşlardı. Daha evvelki tarihlerde Zerdüşt İbadethanesi olup Miladi 400’lü yıllarda kiliseye çevrilen Basak Köyündeki çift burçlu o görkemli mabedin on metre batısında kireç taşından abara mimarisi ile inşa edilmiş iki oda ve bir salondan ibaret evde doğar Hüseyin Bulut. Babası H. Hasan’nın   hayalinde doğan çocuğunu büyüdüğünde  üniversiteyi bitirene kadar imkanlarını zorlayarak onu okutmaktı. Basak köyünde oturan Hüseyin Bulut’un babası 1981 yılında İdil Yatılı İlköğretim Bölge okuluna oğlunu götürüp öğrenci kaydını yapar. O güne kadar Basak köyünden hiçbir yere gitmemiş olan Hüseyin’in tedirgin olduğunu fark eden  babası teselli etmek için saçlarını okşar ve oğlum sen daha bizi özlemeden ziyaretine gelirim deyip  okuldan- oğlundan ayrılır. Hüseyin tedirginlik içerisinde gündüz okuluna; geceleri de okulun yatakhanesinde yatarak öğrenimine devam eder.

Günler, aylar geçer ve bir gün sınıf öğretmenleri tarafından  İdil Gölet’ine gezi planlaması yapılır. Gölet’e gidildiğinde ilk defa bir arada böyle büyük bir suyu gören Hüseyin bunun bir deniz olduğunu düşünür ve bu düşüncesi en az bir yılını alır. Büyük bir özveri ile okuldaki basamakları tek tek tırmanır ve İdil Yatılı İlköğretim Bölge okulundan ortaokul mezuniyeti ile  çok sevdiği okulundan ayrılma vakti gelir. Orta okul diplomasını alan Hüseyin öğretmenlerinden, arkadaşlarından ayrılacağı için hiç sevinmez. Ama üzüntüsünü liseye gitme hayali ile bastırmaya çalışır. Bu arada Hüseyin’nin hiç beklemediği, hayal edemediği bir müessif olay köyde meydana gelir. Köy halkı arasında kavga çıkar. Devam eden günlerde kan davasından Hüseyin’nin babası karşı tarafın şikayetiyle ceza alır ve hapishaneye girer. Hüseyin’nin  okumak için kurguladığı tüm hayalleri maalesef alt üst olur. Ve dünyası başına yıkılır. Dokuz kardeşin en büyüğü olan Hüseyin annesi ve kardeşlerine bakmak, onların geçimini sağlamak için lise öğrenimine devam edemez durumuna gelir ve batı illerinde kardeşleriyle beraber  çalışmaya başlar. Zaman ilerler ve Hüseyin askerlik çağına gelir. Tepesinde muhteşem İshak Paşa Sarayının kurulu olduğu Doğubayazıt’ta askerliğini tamamladıktan sonra 1996 yılında Almanya ‘ya gitmeye karar verir. Freiburg kentinde iş bulan Hüseyin hem kendisine hem de Basak köyündeki ailesine bakmaya devam eder. Okuma ateşinin bir türlü kendisini bırakmadığı hayali onu İdil Yatılı İlköğretim Bölge okulunda öğretmenliğini yaptığı kişileri aramaya sevk eder. Hüseyin Bulut’u birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar okutan ilkokul öğretmeni Kadriye Sönmeztürk, Türkçe öğretmeni Ulviye Kaya, Din Kültürü öğretmeni Ensar Özdemir, Musa Gümüş, beraber okuduğu okul arkadaşlarını araştırması neticesinde bulur. Hep beraber planladıkları fikir teatileriyle ulaşabildikleri; ailelerinin  maddi durumu iyi olmayan öğrencileri tespit edip okumalarında bir paylarının olması için maddi katkılar sağlamaya çalışır. Bu durum hala devam etmektedir.

     

  Memleketinden hiç kopmayan ve hep bu hayal ile yaşayan Hüseyin Bulut; sosyal medyada üzerinden her kesime hitap edecek bir site kurmaya karar verir. Çalışmaları neticesinde  Denge Hezex ismini verdiği bir site kurar. Avrupa’dan İdil ve çevre köyleri ile ilgili olup bitenleri objektif, tarafsızlık ilkeleri çerçevesinde bu sitede haber yaparak yayınlar. Memleketimizin mozaiki olan değişik dinlere mensup ( Müslüman, Süryani, Yezidi vb ) kişilerin vefat, düğün ve diğer durum ve haberlerini tarafsız bir şekilde yayınlar. Çalışma azmi, İdil’e olan sevgisi Türkiye ve Avrupa’daki takipçilerini katlar. İnsanlara fayda sağlayan haberleri sitesinde paylaşır. Bu mütevazi ve cömert hemşehrimizi canu gönülden tebrik ediyorum. Bir eğitimci olarak Hüseyin Bulut’un Türkiye’deki öğrencilere yapmış olduğu maddi yardımları çok önemsiyorum. Gönül ister ki Avrupa’daki diğer hemşehrilerimizin de ailelerinin  maddi durumları iyi olamayan öğrencilerimize yardımda bulunmalarıdır. ( mutlaka yardım eden vardır )  Eğitimde başarı çıtaları yüksek olan İdil’li öğrencilerimiz bizleri onure etmeye devam ediyor. Bu öğrenciler bizim gurur tablomuz. Okumalarına katkı yapmamız manevi bir tasarrufu ilelebet ve devamlı kılar. Avrupa’da Hüseyin Bulut örneklerinin çoğalması dileği ile.    

YORUM EKLE
YORUMLAR
Mehmet Emin Özmen
Mehmet Emin Özmen - 2 yıl Önce

Temennilerinize katılmamak mümkün değil. Hüseyin Bulut bu yaşta da okuyabilir. Ben ikinci üniversitemi okuduğumda 33 yaşında idim. 3 çocuğum vardı. Bence hiç bir şey için geç kalmış sayılmaz.

Muzaffer AYKUT
Muzaffer AYKUT - 2 yıl Önce

Kendisini tebrik eder daha güzel çalışmalara imza atmasını temenni ediyorum.

A.S.İ
A.S.İ - 2 yıl Önce

Harika bir hayat hikayesi ve harika bir anlatımla idil'in iki şaheser insanın idil'e olan katkılarından (Kültürel vb) dolayı şükranlarımızı sunuyoruz.İyi ki varsınız.İyi ki idilisiniz.Tebrik ediyorum.

Esra bulut
Esra bulut - 2 yıl Önce

Meyy malamıne
Meyy malamıne - 2 yıl Önce

Ser xere be

Hüseyin Bulut
Hüseyin Bulut - 2 yıl Önce

Herkese teşekkür ederiz hem kendi adıma ve hemde hocam Mehmet Emin Bozkuş hocamızın adına teşekkürlerimizi iletiyoruz