Aşiret liderimiz olmayacak

Şehmus Altundağ, Hasenen Aşireti federasyonu başkanlığına seçildikten sonra basına, yaptığı açıklamada, bu ifadeleri dile getirdi. Ben, ifadeyi okuduktan sonra biraz duraksadım. Aşiret olacaksa, Ağası da olacaktır. Ağa varsa aşireti de olacaktır. Aşiret ve Ağa kavramları birbirlerini tamamlayan iki unsurdur. Biri olmazsa diğeri de olmaz. Düşüncem haklı ki bu iki kavrama bilinçli müdahale ediliyor.

Eğer aşiret olacaksa, lider olmayacaksa o zaman bir operasyon söz konusudur. Operasyonun başladığını gösteren işaretler ortaya çıkıyor. Son on yıldır bölgemizde, yaşayan aşiretler yavaş yavaş derneğe dönüşerek, isimlerinden söz etmeye başladı. Doğal yapısını bozarak, suni yapı ve anlam tahsis etmeye başladılar. İlginç olan ne biliyor musunuz? aşiretlerin derneğe dönüşmesidir. Aşiretler, bir dönem toplumun yönetim biçimi ve güvenli limanıydı. Yönetim biçimi olduğu dönemlerde, iyi iş gördüğü şüphesizdir. Aşiret dönemi, sona erince yeni yönetim biçimi ve sistemler ortaya çıktı. Mevcut sistem, aşiretleri kabul etmeyince, aşiretler yaşamak için kendini sisteme uydurmaya başladılar. Aşiretler, tek başına mevcut sistemde bir anlam ifade edemiyor. Dernek olunca sistemin kriterlerini kabul ederek piyasaya çıkıyor ve bir anlam ifade etmeye başlıyorlar. Aşiretler, dernekleştiği zaman Ağa değişebiliyor, dernek başkanı sıfatı ortaya çıkıyor. Çaktırmadan ağayı eve gönderiyorlar. Dernek başkanı işleri yürüten oluyor. Kitle, başka bir sistemle elde tutulurken bir nevide birbiriyle çatıştırıyorlar. İşin aslına baktığın zaman Aşiretler masada operasyona alınıyor. Genetiğiyle oynanıyor. Bütünü parçalara bölünüyor. Parçalar barışık olmayınca işlevsiz kalıyor. Tıpkı Hasenen aşiret gibi. Ercan Konuk, Türkiye’nin yedi bölgesini dolaşarak Hasenan aşireti mensuplarını uyandırdı. Aşiret mensupları birbirini buldu, bir araya geldiler. Birbirini sevdi ve birbirine sarıldılar. Aşiret, 12 dernek kurarak federasyona doğru bir adım attı. Ercan’ın alanda yürüttüğü çalışmalardan dolayı herkes Ercan’a kesin gözüyle Federasyon başkanı olarak bakıyordu. Neysek ki Ercan geç mi kaldı, ne oldu bilmiyoruz ama başkan olmadı. Galiba geç kaldı.

Şehmus Altındağ, 12 Derneğin onayını alarak Federasyon başkanı oldu. Kime niyet, kime kısmet sözü bir kez daha zuhur etti.

Altındağ, başkan olduktan sonra aklıma şunlar geldi. Aşiretler, legal,ilegal ve sinema’dan çok çekti. Sinema’da Ağa, Aşiret ile ilgili toplumun benimseyeceği bir film göremeseniz. Sinema’da “Faşo Ağa” “Zühürt Ağa” “Ağa’nın boku üzerine bok olur mu”  şeklinde slogan olmuş deyimler hala hafızamızda. İnce Mehmet kitabın da ağalar toplumda yer bulamadılar ki İnce Memede kitabı onun için yazılmış. “Şeğleri öldürün, ağaları yerlere vurun.” Deyimleri de illegal sistemin toplumsal piyasaya çıkarken önce toplumun içine yerleşmiş direkleri kırmak için hedeflerinin Ağa ve Şeğler olduğunu ilan ediyorlardı.

Millenyum çağımızda, yönetilmek için, yada kendini korumak için aşiretlere ihtiyaç yok artık. Yasalar yeterli olmasa da insanları korumak için zaten var. Aşiret sistemi çağımıza ayak uyduramaz. Zaten maya tutmaz. Ama toplumsal aksesuar olarak kullanılabilir. Aşiret kültürü hala revaçta. Aşiret düğünü, aşiret kızı, Ağa, Aşiret yemeği, köşkü, daha birçok manevi değerler, kültürel materyal olarak kullanılıyor. Ağalık yok ama kültürel değerler toplumunu dikkatini çekiyor. Toplum benimsiyor, kültürel olarak anı yaşamak istiyor.

Ercan konuk, Hasenan aşireti mensubu insanları ararken, İdil’e geldi. Hasenanlarla tanıştı. Misafirleri oldu. Buluşmada çok güzel konuştu. Diksiyonu iyidi. Öz güveni yüksekti. Bu işleri yapabilecek bir kişiliği vardı. İlişkileri devam etti. Derneği kurdular. Dernek, Cizre, Silopi, Şırnak, İdil’de yaşayan Hesananları temsil ediyordu.İdil Hasenan Derneği Başkanlığına Rıdvan Çevrim seçildi. Arkadaşları ile birlikte taziye ziyaretlerinde bulunarak aktivitelerine devam ediyor. Bölgede yapılan Hesanan toplantılarına katılarak zaman geçiriyorlar. Rıdvan dernek başkanlığını sevmiş, arkadaşları ile birlikte işini yapıyor.

Aşiret Dernekleri, birlik ve beraberliklerini sürdürebilmek için güncel bir amaçları olmadığından dolayı  kendi içlerinde dernek başkanları düzeyinde çatışarak ilişkilerine devam edecekler. Liderlik hormonu inatçıdır, insanı biraz peşinde sürükler. İnsanlar da peşinde gidecekler. Peşinde gidince kırılmalar, küskünlükler, zıtlıklar olacak. Zaten amaçta budur. İnsanlar bir şeylerle uğraşırken gerçekleri görmeden zaman kaybedecekler. Durum bu şekilde sürüp gidecek. İdil coğrafyasında bulunan aşiretler ne zaman dernek kuracaklar zamanla takip edeceğiz. Kurulan aşiret derneklerin çalışmalarını beraber göreceğiz.

Toplum olarak her dönem bir meşgalemizin olması gerekir. Bu dönemde aşiretlerimizi derneklere dönüştürme dönemindeyiz.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Mehmet emin bozkuş
Mehmet emin bozkuş - 2 yıl Önce

Abdurrahman Bey Federasyon başkanlığına seçilen kişi hesinanin bir aşiret olduğunu bilmiyormu? Şüphesiz ki biliyordur. Mademki biliyor. Nasil oluyorda yukarıdaki cümleleri kullanıyor. Mesela İstanbul'da bir sürü aşiret derneği var.Örneğin Saliha asireti derneği,dorika aşireti derneği vb. Ama bu derneklerin hiç bir yöneticisi bu kavramı veya kavramları kullanmıyor. Yani dernek aşiretinin ağasını ve asiretini kabul ediyor hiç şüphesiz. Sözun özüne gelirsek hesina aşireti Fed.der.bşk.ne yapmak istiyor. Agaliği, Aşireti hedef tahtasına koyan biri nasıl oluyorda seçiliyor. Biraz kafam karıştı..Haklimiyim Abdurrahman Bey?

Rıdvan ildem
Rıdvan ildem - 2 yıl Önce

Fedarasyon ve birleştirici hareket ile yola çıktıklarını söyleyenler Ercan konuk'u saf dışı bırakmak için delilsiz asılsız iftiralarda bulunuyorlar ve bu halen devam ediyor. Hazıra konmuş gibi oldular. Şuan ki fedarasyon oluşumundakiler iki akraba ziyareti yapmamış insanlardır. Ercan konuk işini gücünü bırakarak nerde hesinanlı biri varsa gerek sosyal medya üzerinden gerek tanışma usulü ile bizleri biraraya getirdi. Bunları görmezden gelenler onun sayesinde birbirlerini taniyanlari biraraya getirip başkan olmaya çalışıyorlar.