Sur Belediyesi eski Başkanı Abdullah Demirbaş Papa’yı ziyaret etti. Demirbaş, görüşme sırasında Papa’ya büyük Kürt yazar ve düşünürü Ahmedê Xanî’nin 1700’lü yıllarda yazdığı “Mem û Zin” isimli eseri ile bir mektup eşliğinde, üzerinde Kürt kadın motifi bulunan İran yapımı halı hediye etti.
Haber Merkezi - Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde iki dönem belediye başkanlığı ve Kırklar Meclisi üyeliği yapan, ancak hakkındaki siyasi davalar nedeniyle şu anda Avrupa’da yaşayan Kürt siyasetçi Abdullah Demirbaş, Katolik Hristiyanların ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis ile görüştü.
Vatikan’da gerçekleşen görüşmenin Demirbaş’ın randevu talebinde bulunması üzerine gerçekleştiği öğrenildi.
Demirbaş, görüşme sırasında Papa Francis'ten Kürt sorununun barışçıl çözümü için dua etmesini istedi.
Demirbaş, görüşme sırasında Papa’ya büyük Kürt yazar ve düşünürü Ahmedê Xanî’nin 1700’lü yıllarda yazdığı “Mem û Zin” isimli eseri ile bir mektup eşliğinde, üzerinde Kürt kadın motifi bulunan İran yapımı halı hediye etti.
Mektupta özetle şu ifadeler yer aldı:“… Malumunuz üzeredir ki dört ayrı ülkenin (Türkiye, Irak, İran, Suriye) boyunduruğu altında yaşayan kürt halkı tarih boyunca çeşitli acılara maruz kalmıştır. Hazreti İsa nasıl Tanrı tarafından kendisine bahşedilen yüksek mertebenin misyonunu yayma uğruna çarmıha gerilmeyi göze aldıysa Kürt halkı da kendisine Tanrı tarafından bahşedilen bir kimlik ve bu kimliğin bir sonucu olarak kendi diline ve kültürüne sahip çıkmak uğruna tarihsel süreç boyunca çeşitli acılara katlanmıştır….
Son yıllarda kürtler üzerinde sistematik taarruzların olduğunu görmekteyiz. Bu taarruzlardan biri de DAEŞ’in yaptığı katliamlardı. DAEŞ, özellikle dini azınlık kadınlarını ve kızlarını hedef aldı, onları dünyanın diğer bölgelerine kaçırdı ve bir dizi zulme maruz bıraktı. Bu katliamlardan en çok etkilenenlerden olan Ezidi kadınlar ve kız çocuklar oldu. Malumunuz Ezidi olmayanlar tarafından tecavüz ve hamile bırakma Ezidi soy bağının bozulması olarak kabul ediliyor. DAEŞ tarafından tecavüze uğrayan kadınların kimliği böylelikle yok edilmiştir. Bunun yanı sıra, kadınlar ve küçük yaştaki çocuklar alıkonarak para karşılığında kimlikleri yok edilerek satıldılar. Bir başka ifade ile Ezidi kadınlar, inançları ve kimlikleri hiçe sayılarak zülme uğradılar. İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük vahşetlerden olan bu vahşet, Irak ve Suriye’de barış ve demokrasi isteyen halklar ve inançların dik duruşu sayesinde durduruldu. Özellikle Kuzeydoğu Suriye’de gösterilen direniş DAEŞ’in durdurulmasında büyük bir katkı yaptı. İnançlar ve kimliklerin korunmasında diyalog kanallarının ve hoşgörü kültürünün geliştirilmesinde zatıalinizin rol alması bizlere büyük bir umut ışığı olacaktır. En derin ve içten saygılarımla.”
İsmail Babayigit 2 Yıl Önce
Elinize yüreğinize sağlık olsun deyerli Hocam